27 Aralık 2015 Pazar

Duygularımın emniyet kemeri bakışların.
Zulmün olduğu yerde, şeytan muradına ermiş demektir...
İnsanın bi noktadan sonra, halüsünasyonlarla devam ettiği yoldur " özlem"
Aslında duran bendim, geçen herşeydi..
İnsanoğlunun aslında sıvı bi madde olduğunu düşünüyorum. Öyle ki bulunduğu kabın şeklini alabilcek derecede otobüse dolabiliyolar... birbirleri ile moleküler boşluk sınırını zorladıkları da oluyo.
İşte bunlar benim hep kimya bilgim
burdan kimya hocama teşekkür ediyorum
Düğmeyi yanlış ilikleyende değildi, yanlış iliklendiğini en son farkeden düğmedeydi kabahat.. Lanet olsundu..
Cereyanda kalmasın diye önünü arkasını kapattığınız kelimelerimiz vardı bizim,okunmadan geçilen....(iyiki varsın)...
Duydum ki prefrontal korteksinde sıkıntı varmış. Duygularında iletildi raporu alamıyomuşsun. Beyhude dolaşır olmuş o minik beynin loblarında düşüncelerin .. Fevkalade fütursuzca hareket eden nöronların abidik gubidik şeyler yapıyormuş...
Beynini kullanamaz olmuşsun, zaten halk arasında seninkine demir sülfat diyolar pirenses.. üzülme..
Hitler işareti ile halk otobüsü durdurmaya çalışan teğzeyi, alman karşıtı şoför otobüse almadı.. Verdammt Treiber !!!!
Fazlaca kullanılmış bir beynin tıkalı kaldığı bir düşünce ile, geceden kalma bir insanın üzerine güneş nasıl doğar?
yalnız kalmaya çalıştığım, kalabalığınmış senin.
Ne işe yarar ki sensiz geçen her "zaman" ?
Hiç mi iplemez halimi akrep ile yelkovan?
Hakkını veremediğiniz sevgiye " yalnızlık" , alışkanlıklarınızın tortusuna ise " özlem" diyorsunuz.
"Çok bişey değil, göğsüme yatan baş olsun istiyorum" diye hayal ettiğiniz melalin içinde boğulup siteme bürünüyorsunuz....
Çok ayıp ediyosunuz..

Sanma ki her dert sende, kaldın dipsiz kuyuda, Bittim dediğin yerde kaldırır, budur  kaderin bi huyuda.