17 Ağustos 2015 Pazartesi

☆Yar yüreğini mabet eyleyene, ötekiler camekan olur.
☆ Adın gibi bildiklerin, yanlış adım gibi tökezletebilir seni.
☆ Aşkı akılla zaptemessin.
☆İnsanlar yanlızlaştırır, yalnızlık kalabalıklaştırır.
☆Duygular aşikar olunca, sadakat payidar olurmuş.
☆"Değiştin" kelimesini duyduğunda, aslında "sen olma" eşiğini çoktan aşmışsın demektir.
Kaybettiklerimi ömrümden düştüğümde, hangi tabut mutluluklarımı içine sığdırabilir?
Kabuk tutan yaralarımızın altında kaldı sevdalar, koparsan kırmızı hüzünler akacak
Bir şeyin fazlası zıttına dönüşür...
"Seviyorum" dediğim yerlerime düşmüş ateş.
"Yangın yerimsin" dediğim yerlerimden kül rengine dönmüşüm.
Senden önce hangi aşığın sevinçleri duygularıma anne olduysa siktiret gitsin. Her birinin kalbi darağacımdı sanki.. Ama sen;
Bana seni nasıl sevmem gerektiğini kimse öğretmedi.
Varlığın, varlığımın kaçıncı kayıp parçasıydı bilinmez ama, boş kalan omzumun parçası başındı ve ben hep aynalarda o boş omuza baktım...
Ritmik bir örgünün senkronizasyonunu bozan yanlış bir ilmeğim.
Farkedildiğim yerlerimden söküyor hayat!...
Ardınca işleyen duygularım, iki bakışın arası boğulmalarım.
İki kalp arsında parçalanıyor, toplamı bir beden etmez yaşamım.
İklimlerim karışmış, hislerimde bir tutam burukluk. Yüzümdeki çizgilerde ağıt, dudaklarımda kelime yerine dökülen soğuk terler. Kursağıma takılan umutlarımın sebep olduğu öksürükler.
Ah be kalbim yine sana mı verildi ölü kadın rolündeki hisler?
Şeker görmüş karıncalar gibi üşüştüğümüz şu şehirlerde, zamanın üzerimizden geçişini izlerken, dertlerimizin devasa ayakları altında ezilme riskini hiçe sayıp yeryüzüne nasılda kene gibi yapışmışız....

Sanma ki her dert sende, kaldın dipsiz kuyuda, Bittim dediğin yerde kaldırır, budur  kaderin bi huyuda.