24 Kasım 2014 Pazartesi

Halkın kendini özel hissetmesi için görevlendirilen otobüslerden birindeydim.
İçeri, uzun boyludan az maki, esmerden az kavruk, topludan az top bir ergen, içeri bi hışımla binip arka koltuğun ben tarafından kapıldğını görünce,
$ 140.99 altın kaplama mp3'ünün kulaklığını kulağından çıkarıp
" oooh shit lanet olsun ya lanet olsun arkayı kapmışlar" diye söylendi.
Bi an yüzüne " sende kimsin len denişik" der gibi baktıktan sonra, elimdeki Watson ince uclu kalemimi evirip çevirmeye başladım.. yol boyunca; ayakta başımda duran ergenin ağzına, elimdeki kalemi enlemesine sokup diliyle barfiks çektirdikten sonra, kulaklığını çıkarıp boyuna doladığımı ve kapşonundan tutup yerde sürükleyerek otobüsten dışarı atıp " arkasından da
" bulucam olum seni bulucam anam avradım olsun" die bağırdığımı
sonra söfore dönüp,
"öndeki yolu takip et kaptan" dediğimi hayal ettim.
sebepiz mutlu oldum .... uv beybi
Bişeye faydam olmadığımı düşündüğümde, emekli maaşını çekmek isteyen amcaya yardım edişimi düşünüp gönlüm raatlar..
savol emekli amca
Ülker Adameller (sapık eli değmiş gibi) püskevitimi çayıma banıyon..
bu dada asla hayır diyemeyon.
Olmuşam mülk-ü gülşen peykerine müptela.
Leyl-ü nehar dide-i giryanlarım bu derd-i peyandan şeyda.

Bilmezsin ki ey afet-i mahluka, bu dil-i na-şad hasret buyuna.
Göyünürüm aşkının harından düştükçe hüsnun aklıma
Yabancısın!
Milyonlarca insanın içinde yetim gibisin.
Her şeyi senden farklı bu insanlar ne kadar maraz görünüyor değil mi?
Sen gibi bakmıyorlar, görmüyorlar...
Onlarla konuşmaya çalıştığında dudakların zımbalanmışcasına; "aslında" diye başlayan söyleyeceklerin içinde kalıyor.
Seni kendilerinden her soğuttuklarında sen sevgiden tasarrufa gidiyorsun.
Aldığın her nefes yerküreyi zehirliyor gibi gelse de aslında;
sen bu kadar ölmüşken diğerleri nasıl böyle diri gezebiliyor sorusunun altında eziliyorsun.

20 Kasım 2014 Perşembe

Daha ana karnında kıçını dönüp yatan insanlarsınız.
Dünyaya gelişiniz başlıbaşına zaten bi meydan okuma iken Niye bu kadar dertleniyosunuz herşeye?
İnsanların hayatında küllük görevi görürsen, izmarit basan çok olur.
Yabancısın!
Milyonlarca insanın içinde yetim gibisin.
Her şeyi senden farklı bu insanlar ne kadar maraz görünüyor değil mi?
Sen gibi bakmıyorlar, görmüyorlar...
Onlarla konuşmaya çalıştığında dudakların zımbalanmışcasına; "aslında" diye başlayan söyleyeceklerin içinde kalıyor.
Seni kendilerinden her soğuttuklarında sen sevgiden tasarrufa gidiyorsun.
Aldığın her nefes yerküreyi zehirliyor gibi gelse de aslında;
sen bu kadar ölmüşken diğerleri nasıl böyle diri gezebiliyor sorusunun altında eziliyorsun...
Bir kadın uçurumun kenarında Hızır'dan uzak, sol kaburgasının altında sinsice çoğalan hayal kırıklıklarını tek tek buluyor, bir sure düşüncelerinde yaşatıyor ve sonra öldürüyordu.
Kuraldı, hayaller insanlardan önce ölürdü...
Kaldırımlardan umarsızca gelip geçen bu, kalabalık, içi et dolu ceset yığınları göz mesafesinde yürümelerine rağmen, ne kadar da birbirlerine kutup kadar uzaklar.
İlk absürd şiirim
***
Damdan bi damla damladı
Şıp dedi adamın alnına, şıp dedi ananın alnına.
Şıp deyince düşündüm biraz zaman yetti
ıslandı alınlar görüş açısına setti.
Sıvı akıyordu hayat damla damla üstüne
Çelenk koymuşlar saygıdeğer birinin büstüne
Çelenkteki çiçekler,
Gıvıl gıvıl ediyorken böcekler
ben daha doymadım, başımı belaya sokacekler..
Süsüne de yar süsüne de
Sözümü dinle allasen bi kere de
başlıycam artık tribine de küsüne de.
Küs dedim de
Şimdi gönül dağımda kar vardır.
Muşun yolu yokuştur, Evreşe'ninki dardır.
En sevdiğim tatlı kazanın dibi
Git diyorsun da pirenses gözlerin kal der gibi gibi
İnce giyinmiş kıvrılıyor beller, ağızlarını açmış alkışlıyor keller
Dünyanın dibi çıkmış be hafız
Beri gel oğlan beri gel, Elini çabuk tut seri gel,
yoksa ananızı ağlatcak Mr. Graham Feller.
Yar olmadı yâr, yaraya döndü
Bi kandil aldım yakamadan söndü
Bilmiyosun be pirenses
Seni güzel gösteren o düz çekilen föndü.
İçim gıvışladı tos dedi duygular
Yazmam gari elim uyuştu hadi iyi uykular.
Dügümelli yarim hoşgeldin...

Sanma ki her dert sende, kaldın dipsiz kuyuda, Bittim dediğin yerde kaldırır, budur  kaderin bi huyuda.