26 Aralık 2013 Perşembe

Sükûtun, ağlatarak can acıtma kuvveti var!.
hayallerimizin ayak bağı sanki, aklımıza yatmayan şeyler
(...) Yüzüne çiçekli masa örtüsü örtersin bazen, sol yanındaki restorasyon bitene kadar.
(...) Duvara yaslandığımda, kendimi duvardan kopan koca bi boya parçası gibi hissettiğim anda; alnımdan vurulmuş çocukluğumun en hevesli anının karda yatıp kelebek yapmak oldugunu hatırladım, ne güzel şeydi....
Tarihte adı geçmeyen mutlu bir şarkı çalması gerek şu an içimde sanki öyle bişiy.
Olumsuz şeyleri eskiciye en uygun fiyata satıp, mutlulukları belirli gün ve haftalara kaydetmeli...
Şarjörü dolu bulutların attığı kar tanelerine isabet etmenin mutluluğuyla,
içimden tutun , içimden tutup silkeleyin beni en derinimden, çocuk kalabilen güzel kalpli insanlar.
(...) Hayal kırıklıkları çok yüksek binalar var bu şehirde.
En tepesinden bırakılıp atıldığında bi çok asal sayıya bölünebiliyo insanın duyguları..
Yeryüzü güzel olduğu kadar küstah, mayın kaplı bağrına düşecek duygular beklemekte...
Umutlarımızın havaya uçmaması dileğiyle seviyorum sizi insan taneleri..
Adaletin ırzıma geçişinin resmidir öksürürken ciğerimin dışarı çıkıpta senin gönlümden çıkmayışın.
hani sen o demli çayı içerken, gözün dalıpta bardağın ağzında parmağınla daire çiziyosun ya;
o anda düşündüğün şey senin hayat gerçeğin dostum,
bil istedim.

Sanma ki her dert sende, kaldın dipsiz kuyuda, Bittim dediğin yerde kaldırır, budur  kaderin bi huyuda.